Merhaba canlar, hayata sevgi dolu, riyasız gözlerle bakanlar, egosunun kontrolünü eline almış yüreği vefa dolu insanlar velhasıl kelam yaratılanı Yaratandan ötürü seven insanlar…
Evet o hiç vaktini şaşırmadan, Yaratandan aldığı emir gereği, vazifesini yerine getiriyor, Şemsin doğumuyla sabahlar oluyor olmasına da, amma velakin yeniden ertesi sabaha doğumunu tazelemek üzere bizim gözümüzde batıyor ve giderken geceyi üstümüze çekiyor, çekiyor da; gece üstüne çöküpte, başını yastığa koyduğunda başlıyor işte ilk duruşma.
İddia makamının tüm suçlamalarını alıyorsun üstüne daha ilk dakikada.
Ne savunmaya ihtiyaç duyuyorsun, ne savunulmaya.
Kör bir inanca saplanıp kalıyorsun, direnmeye lüzum görmeden.
Kolayına kaçmak buysa eğer evet kaçıyorsun!.
Kendini mahkûm ederek, üstelik tek bir firar planı bile kurmadan yanılma ihtimalini hiçe sayarak. Belki de bir masumun kanına giriyorsun kendini böylesine harcayarak, bir kalemde silip atarak.
Sabaha karşı tüm salonlar boşalıp infaz vakti geldiğinde söyleyecek tek sözün kalmıyor geriye. Kendini yakarcasına kapatıyorsun cümle kapılarını.
Sükûtu seçiyorsun.
Bilmiyorlar sen gündüzün masumu, gecenin mahkûmusun. Nedir her gece bu mahkûmiyetin sırrı…
Bilir misin?.. Hayatın getirilerini götürülerini, yaptın mı hesaplarını, sağlamasını...
Çıkmadı değil mi sonuç. Sonuç yoksa suçlu kim?..
İşte sır orada, hayatın sırrı.
Sor şimdi bu saatte…
VAKTİ GELMİŞTİR BELKİ… bitmeyen zamanda ki kayıplarla…
Ey hayat nedir senin sırrın, söylemezsin ama bilirsin sen suç sende midir?.. Yoksa bende midir?..
Heyhat hala aranmakta suçlu;
Bulunamaz suçlu ilan bile versek.
Kimi der kalem, kimi der yürek, yapamaz buna hiç bir şey felek, bulunmasında var mıdır bir gerek, dünya yansa yoktur yerim bir evlek, göçüp gideriz üstümüzde konmadı bir hırka ya da yelek, gözümüz kapanır giderek, kalbimizde hala sevgi besleyerek, bize yanında götür diye verdikleri beş metre bez...
Bunca çilenin sonu değil mi?,. Bir avuç toprak, ölümden yana korkum yok, tek korkum orada unutulmak…
Ama şunu, illaki Cenab-ı Hakın kul hakkı için dediğini hiç aklımdan çıkarmam: "Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin, onu ben değil, kulum affeder." demiştir.
Kul hakkı nedir bilir misin sevgili kardeşim?.. Allah yarına bırakır; ama asla yanına bırakmaz!.. İşte budur kul hakkı...
Hayatımızın tamamını kuşatan sorumlulukların başında kul hakkı gelir. Kul hakkına riayet etmek, Cenâb-ı Hakk’a olan imanımızın gereğidir.
Müslüman, kul hakkı konusunda son derece hassastır. İnsanların canına kast etmenin, namusuna, şeref ve haysiyetine dil uzatmanın kul hakkı ihlali olduğunun bilincindedir.
Müslüman, gerek gerçek hayatta gerekse dijital mecralarda gıybet etmez, laf taşımaz, dedikodu yapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz. İnsan onurunu rencide edecek, yuvalar yıkacak her türlü söz ve davranıştan sakınır. Hakkında kesin bilgiye sahip olmadığı konularda konuşmaz.
Hak duyarlılığı Müslüman’ın en temel özelliğidir. O, ana-baba hakkını gözetir. Eşine ve çocuklarına iyilikle muamele eder. Akraba ve komşularının hukukuna riayet eder.
Yüce dinimiz İslam, din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bütün insanların haklarını kutsal ve dokunulmaz kabul eder. Her alanda ve her şartta adaletli olmayı, hakkı üstün tutmayı, helal-haram hassasiyeti gözetmeyi emreder. Kul ve kamu hakkına riayet etmeyi, haksızlığın ve zulmün karşısında yer almayı öğütler.
Çalışanın hakkını yiyip, vergi kaçıran ama cumayı kaçırmayan işveren…
Sana da hayırlı Cumalar!..
Apartmanın girişine " mülk Allah’ındır" yazıp, kira iki ay gecikince kiracıyı sokağa atan sakallı hacı amca…
Sana da hayırlı Cumalar!..
Torpili patlatıp başkasının yerine işe giren, beş vakit namazını kılıp internette paylaştığı Cuma mesajları ile kul hakkını ödeyebileceğini düşünen kardeşim...
Sana da hayırlı Cumalar!..
Dini sadece namaz kılmak, oruç tutmak, kendine kestiğini kurban zannedip, haksızlığa, adaletsizliğe, kul hakkına, hırsızlığa ses çıkarmayan dinî bütün Müslüman kardeşim…
Sana da hayırlı Cumalar!..
Mahşer günü verdiği sözlerden hesaba çekileceğini bildiği halde borçlarını ödemeyip insanları verdikleri borcun dilencisi yapan kardeşim…
Sana da hayırlı Cumalar!..
Elinde Kur'an, dilinde yalan sözde Müslüman kardeşim..
Sana da hayırlı Cumalar!..
Helali haramı çok iyi bildiği halde, yaptığı işi ve kazancını sorgulamayıp beş fazla olsun nasıl olursa olsun deyip dünya malına tamah edip, hiç ölmeyecek gibi yaşayan kardeşim... Sana da hayırlı Cumalar!..
Dinî günlerde, bayramlarda erzak paketi dağıtan, işi şova döküp kapı komşusunun açlığından haberi bile olmayan yardımsever şovmen kardeşim..
Sana da hayırlı Cumalar!..
" Kula kulluk yapmayan, her türlü adaletsizliğe, hırsızlığa, kul hakkına, vicdansızlığa karşı dik duran, vücuduna entegre beyni ile düşünüp sorgulayan, doğru ve dürüst kalmaya çabalayan, tek muradı Allah'ın rızasını kazanmak olan güzel insanlar...
SİZE DE HAYIRLI" CUMALAR.
Bugün aklımızı ve kalbimizi arındırma günü. Hayvanlara eziyet etmediğimiz, kul hakkı yemediğimiz ve doğayı koruduğumuz bir gün olsun. Dilimizden doğru, gönlümüzden merhamet, aklımızdan adalet eksik olmasın. Kalp kırmayı bıraktığımız, birlik olduğumuz bir Cuma günü olması dileğiyle Allah'ım bu Cuma günü hürmetine, hesap endişesi ile tir tir titreyen, kul hakkı yemeyi zehir yemek olarak gören bahtiyarlardan eyle bizi!..
Fakat şunu ilave etmeden gitmiyorum bir yere… Benden bir anı kalsın geriye. Sizlere bir demet gülün içine koyduğum sevgimden, yüreklerinize beyaz güvercinlerle gönderiyorum, lütfen kabul buyurunuz can dostlarım...
Dualarda buluşmak dileğiyle: kalbinizdeki iyiliğin dünyayı sevgiyle aydınlattığı güzel, mutlu, sağlıklı, hayırlı, nurlu ve bereketli bir Cuma günü ola din kardeşlerimize…
Dua Temiz Bir Kalbin Sesini Allah'a Duyurmaktır... Yürekten istediğiniz ne varsa, hayırlısıyla ömrünüze nasip olsun İnşallah...
Bugün yaşamın nefis tadını hissettiğiniz, umuda hoş geldin diyen dudaklarınız da tebessüm, ruhunuzda barış, sevgi şarkıları takılı olduğu bir gün olsun... Şükürler olsun geceden sabaha erdirene, sabah yeniden nefes aldıran Rabbimize…
"Şükür bürünmüşse dillere yara derindir. Yara derinse Allah kerimdir…" demiş Hz. Mevlana.
Dostlarım; ömür kısa, vakit az. Hayat kısa… Bu nedenle umudu kaybetmemek gerekiyor. Ki başta Vatan olmak üzere sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir dostlar…
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım’ her zaman ve her an...
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…