Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu.

Çanakkalede küllerinden yeniden, meydana geldi.

Bu sahne 7 bin seneden günümüze Türk yurdu olmuş birden çok afetlerle sarsılmış olsada ayağa kalkmıştır.

7.7 Pazarcık sabah 4.15 de sarsıldı 7.4 Elbistan 13.30 da şehirlerimiz yerle bir oldu.

Canlarımız yıkılan enkazlar altında kaldı. Ümidimiz vardı. Canlı çıkarılanlar da vardı.

Sönen ocaklar yanan canlar enkazda savrulan tozlara karıştı.

Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı.

Canlar tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu;.

Sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu.

Türk budur.

Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Dünya durdukça ezelden ebede düştükçe tökezlesekde göçlenerek ayağa kalkmasını bileceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Yol başcılarımıza selam olsun.