deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 bahis siteleri deneme bonusu veren siteler

13 Şubat 2023 - Pazartesi

YAĞMACILIK

Yağma kelimesinin TDK sözlüğe göre 4 farklı anlamı vardır.

Yazar - Ömer Sabri Kurşun
Okuma Süresi: 8 dk.
929 okunma
Ömer Sabri Kurşun

Ömer Sabri Kurşun

-
Google News
 
Yağma kelimesinin TDK sözlüğe göre 4 farklı anlamı vardır.
Yağma kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.
Yağma TDK sözlük anlamı şu şekildedir:
1-İsim: Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması, talan
2-Tarih: Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul
3-Sıfat: Baskın veya zor kullanarak elde edilmiş olan
4- İsim: Yağmak işi
Yağma kelimesinin cümle içerisinde kullanımına bir örnek:
"Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadır." - Falih Rıfkı Atay
TALAN(YAĞMA)
Eski Türkçede ''talamak'' fiili, bir yeri işgal etmek ya da her yeri dağıtmak manasında kullanılır. Bu fiilin isim hali olan talan ise yağma demektir. Yağmanın hırsızlıktan en önemli farklı, genellikle geniş kitleler tarafından, önceden planlanarak yapılıyor olmasıdır. Örneğin bir yeri işgal eden ordunun, oradaki değerli eşyaları gasp etmesi bir tür talandır.
Talan kelimesiyle eş anlamlı olan kelimeler şunlardır:
1- Yağma 2- Çapul 3- Soygun 4- Sirkat 5- Hırsızlık
YAĞMA/CILIK___
1-Zor kullanarak bir malı alıp kaçmak; 2) Kurnazlıkla çarpmak, vurgunculuk etmek…
Yağma, talan ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktır.
Maalesef deprem fayından sonra ‘VİCDAN FAYI DA KIRILDI!..’
Böylesini büyük afette bile fırsatçılar ve insanlıktan nasibini almamışlar maalesef ortaya çıkıyor ve kendini belli ediyor…
Bil ki bu fâni dünya, sınavdan ibarettir, insan olmak istersen, gaflet perdeni kaldır, İlle de bir tokat mı, yemelisin ensene?.. Ölüm sana gelmeden, sen kendine gelsene ey gafil.
'Asrın felaketi' olarak kayıtlara geçen Kahramanmaraş merkezli iki depremin yarattığı yıkımda son açıklanan verilere göre 18 bin 342 vatandaşımız hayatını kaybetti, binlercesi ise enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Yaşanan facianın etkisi altında 'yağma iddiaları' ise konuşulan konular arasına girdi maalesef…
Deprem felaketinin ardından binlerce vatandaş hayatını kaybederken binlercesi de evsiz kaldı. Bu korkunç tablodaki yağma iddiaları ise, tartışılan bir diğer konu oldu. Sosyal medyaya yansıyan çok sayıda 'yağma iddiası' üzerine Adalet Bakanlığı, konuya ilişkin harekete geçerek, Kahramanmaraş'taki depremlerin ardından yağma ve hırsızlık olaylarıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazı gönderildiği belirtildi.
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından binlerce vatandaş, ağır hasar oluşan dairelerini terk etmek zorunda kaldı. Yıkılan binalarda ise çok sayıda afetzedenin değerli eşyaları ve paraları moloz yığınlarına karıştı. Durumu fırsat bilen bazı kişiler, terk edilen dairelere gizlice girip hırsızlık yapmayı denedi ama yağmacılar güvenlik güçlerimiz tarafından yakalandılar…
Hasar gören evlerden hırsızlık yaptığı tespit edilen 40 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin üzerlerinde ve araçlarında yapılan aramalarda çok miktarda ziynet eşyası, banka kartları, 70 bin TL ve 11 bin dolar, 6 tabanca, 3 av tüfeği, 20 cep telefonu ve 8 bilgisayar, 5 beyaz eşya ele geçirildi. Hatay’da depremzedelere gönderilen 6 TIR dolusu gıda malzemesinin de çalındığı belirlendi. Polisin yaptığı çalışmada kendilerini insani yardım görevlisi olarak tanıtıp, 6 TIR’lık gıda malzemesini alarak çiftlikte depoladığı belirlenen 2 şüpheli gözaltına alındı
Bir kaza anında ya da depremde insanın en temel içgüdüsü hayatta kalmaktır…
Depremin olduğu ilk günden beri görsel ve yazılı sosyal medyada “Yağmacılar gene işbaşında” başlığıyla videolar dolaştı, haberler yapıldı. Bu görüntülerde camları kırılmış marketlerden yiyecek, öteberi alan insanlar vardı.
Her ne kadar televizyon, ütü masası vb. malzemeleri alanları görsek de sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı bunların çoğunun yağma değil, insanların yiyecek bir şey bulma çabası olduğu fikrindeydi.
Uzmanlara göre ‘Yağma nedir, ne değildir…’
Deprem gibi olağanüstü koşullarda, evi yıkılmış, belki enkazdan çıkmış, aç-susuz bir insanın markete girip ihtiyacı olan yiyeceği ya da bir hijyen malzemesini alması yağmacılık olarak düşünülemez.
Fakat maddi menfaat sağlamak üzere, satmak amacıyla oradan eşya almak yağma eylemidir.
Bu çok hassas bir konu, çizgiyi çok dikkatli çizmeli. Bu, yağmayı övmek gibi bir şey değil. İnsanın en temel içgüdüsü hayatta kalmak... Hayatta kalmak için marketten temel ihtiyacını karşılamak üzere bir şey almaktan bahsediyoruz. Bunu bir anlamda marketin kamulaşması olarak da düşünebiliriz. Soğuk, açlık, susuzluk, çaresizlik, korku... Ayrıca o marketten, hayatta kalmak için dahi olsa, bir şey alırken belki en temel değerlerini yıkan bir eylemde bulunuyor. Yaşadığı tüm olumsuzlukların üzerine bir de bunun yarattığı bir psikolojik ikilem ve utanç ekleniyor.
Bir afet durumunda bulamadığı suyu, bisküviyi kapalı bir markete, bakkala girip izinsiz almak yağmacılık mıdır? Uzmanlara sorduk. “Bu gibi haller için TCK’nın 147’nci maddesinde özel bir zorunluluk hali düzenlendiğini söyleyen uzmanlar “Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, bu koşul tam olarak gerçekleşmişse ceza verilmez” diyor.
‘O marketten bir şey alırken psikolojik ikilem ve utanç da yaşayabilir’
Bu dönemde bir markete girip un, pirinç, konserve alan insan elbette yağmacı değil.
Şu an matem var, acı var, şok var. Tüm eksiklerine rağmen muazzam bir sivil dayanışma var. Henüz tam açığa çıkmamış, ama bir noktada ortaya çıkması kaçınılmaz bir öfke gelecek arkasından. Bu duygular, büyük kayıp süreçlerinin parçası. Öfkenin yöneleceği yer de markete girip temel ihtiyaçlarını karşılayan insanlar değil diye düşünüyorum.
‘Acil ihtiyaçları gidermek dışındaki davranışlar suçtur…’
Ama deprem mağdurlarının marketlerden izinsiz yiyecek alması yağmacılık olarak nitelendirilemez. Türk Ceza Kanunu’nun 147’nci maddesine göre özel bir zorunluluk hali düzenlenmiştir, hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde ceza verilmez.
Bölgedeki halkın market ya da giyim mağazalarından taşınır eşya alması hareketinin beslenme, giyinme ve bölgedeki hava koşulları dikkate alındığında soğuktan korunma amaçlarına hizmet ettiği açık.
Ortada ağır ve acil bir ihtiyacın mevcut olup, aç-susuz insanların zorda kalıp ihtiyaçlarını bu şekilde gidermesinden dolayı ceza sorumluluğu doğmaz.
Buna karşılık, acil ihtiyaçları gidermek dışındaki davranışlar suçtur. Cebir ya da tehdit kullanılarak mücevher gibi eşya veya para alınırsa yağma suçu oluşur. Üstelik bu suçlar deprem ortamında işlendiği için cezada arttırım olacağı vurgulandı…
Yetkililer tarafından; deprem bölgesindeki yağma ve nitelikli hırsızlık suçları işleyen zanlılar, OHAL kapsamında üst sınırdan cezalandırılacaktır denildi…
Ülkemizi yasa boğan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet; vatandaşlarımızın ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dilerim tekraren…
Hayatımızın değeri yaşamı paylaşmakla daha bir anlam kazanır ve hepimizin içinde kocaman bir sevgi yumağı vardır mutlaka, buradan yola çıkarak sevmek en başında inanmaktır, güvenmektir. Sevginin değeri sevilenle paylaşılabildiğinde ortaya çıkar… Yaratandan dolayı yaratılanı sevmek için beklemeyin. Beklemek durağanlıktır, yavaş yavaş çürümesidir fani olanın baki zaman karşısında ve uzanın bir yüreğe sevgiyle dokunun…
Sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün bir yerlerde, yeniden görüşmek ümidiyle…
#
Yorumlar (2)
Celil Ertekin Ahmetler
14.02.2023 07:12
Durumu tüm açıklığı ile bizlere duyurup bilgilendiriniz için teşekkürler
Nurgül Ekeke
14.02.2023 06:41
Deprem bölgesinde hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde ceza verilmemesi doğru bir karardır. Bölgedeki halkın market ya da giyim mağazalarından taşınır eşya alması çaresizliğin, korkunun göstergesid Güzel yazınız iç
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.