Ahh! Eylül..

Eylül ayının ortalarına geldiğimiz şu günlerde, her yerde Eylül ayıyla ilgili bolca paylaşımlara rastlıyoruz.

Eylül hazan mevsimi , duyguların tavan yaptığı en güzel aşkların yaşandığı ay.

Herkesin hayatında unutamadığı bir ilk aşkı vardır. Bu aşk genelde çocukluk ve lise çağlarında yaşanandır.

İlk aşklar başkadır.

70 li yıllarda henüz cep telefonları yoktu.

Gençler okul kapılarında bekleyerek sevdiğinin cebine notlar yazılmış kağıtlar sıkıştırarak aşkını ilan ederdi.

Arkadaş olmak istediği genç kızın yanına nezaketle yaklaşıp, benimle arkadaş olur musun derdi.

Her şey ne kadar saf ve temizdi. Cep telefonları çıktı, mertlik bozuldu.

Alpay’ın bir şarkısı vardı Eylül de gel, okul açılmaya yakın sürekli bu şarkıyı dinlerdik, okulun açılmasını bile heyecanla beklerdik.

Bizim gençliğimiz bir başkaydı, odamızın duvarlarında boy boy sanatçı posterleri asılı olurdu.

O sanatçılara aşık olmalar, öğretmenlere aşık olmalar hepsi çok temiz saf duygulardı.

Bunlardan kendinden başka kimsenin haberi olmazdı.

Bu akıma bende kapılıp yazımı Eylül şiirimle noktalayayım.

EYLÜL
Dilimde gençlik yıllarından kalan
Bir Eylül şarkısı
Arzular, özlemler, vedalar
Hep bu ayda yaşanır
Hiç yaşanmamış gibi
Geçti baharlar ,yazlar

Hüzün yaprakları sardı
Dört bir yanımı
Hasretler, ayrılıklar
Nereye baksam senden hatıralar
Dökülen yapraklar misali
İçimde kaybolan umutlar