Niğde bu yıl 4. Gastronomi Festivalini gerçekleştiriyor.
Festival Derbent mevkiinden festival alanına yapılan kortej yürüyüşü ve ardından festival alanında kurdele kesimi ile başladı.
Kurdelenin kesilmesi ile birlikte ortamı şenlendiren oyun havalarının coşkusu ortamı bir anda festival havasına sokuverdi.
Şimdi bu festival ile ilgili övgülere ve eleştirilere de bir göz atmak lazım.
Haberci olarak Niğde’de olan biten ne varsa, okuyuculara en kısa sürede ve mümkün olduğunca ayrıntılı olarak aktarmanın gayreti içerisindeyiz.
Aktardığımız yazılı ve video haberlerin altına yazılan o kadar çok yorum var ki, insan ister istemez etkileniyor.
Birkaç örnek..
“ Hani tasarruf tedbirleri nerede ?”
“ Filistin’de kan akıyor, biz ne yaşıyoruz. “
“ Bu kadar sanatçıya gerek var mı? “
Daha çok sayıda eleştiri var, festival için..
Eleştiriler yanında böyle bir festivali bekleyen Niğdelileri de göz ardı etmemek gerekiyor.
Gençler, festivalin baş aktörleri demeyin, inanın o kadar aile bu konser ve festivale geldi ki, alanda yer bulmak nerdeyse imkânsız bir hal aldığı anları biliyorum.
Ayrıca festivalin amacı, Niğde’yi tanıtmak.
Niğde nasıl tanıtılır ?
Yıllar var ki hep şu konuda bizleri yönetenleri eleştirdik.
Niğde’nin en büyük eksiği tanıtım. tanıtım .. tanıtım.. dedik.
Şimdi birileri bunu yapmaya çalışıyor.
Biz neden Nevşehir olamadık. Biz neden Konya olamadık, Biz neden Adana olamadık. Biz neden Kayseri olamadık..
O kadar çok tarihsel ve kültürel mirasa sahibiz ki, bunu şimdiye kadar neden değerlendiremedik ve turizmden yeterince payı alamadığımız konusundaki soruları çok kez bir birimize sorduk.
Bir gün olur mu biz görür müyüz bilemiyoruz, bir şehrin tanıtımı için festivaller çok önemli..
Şimdi gelelim 4. Gastronomi festivalimize. Tabi ki festival alanına göz atmadan olmazdı ve her noktayı tek tek gezdim.
Sahne tarafında Niğdeliler stantlarını açmışlar. Kadın kooperatifleri benim en çok ilgimi çeken stantlar oldu. Maharetli Niğdeli hanımlar adeta döktürmüşler. Kadınların bir ve beraber oldukları etkinlikler her geçen gün artıyor buda Niğde açısından çok önemli bir gelişme. Birlik ve beraberlik güç demektir. Kalkınma demektir. Niğde’yi hep eleştiririz, erkekler bir araya gelip ortaklık örneği gösteremiyorlar. Erkekler yapamıyorsa bırakın kadınlar yapsınlar. Hem de en iyisini yapsınlar ki festival alanında bunun çok güzel örnekleri var gidip mutlaka görün.
Festivalin diğer tarafına baktığınızda Türkiye’nin dört bir yanından gelen ve her ilin kendine özgü ürünlerinin, yemeklerinin yapıldığı stantlar var. Bu stantlar da Niğdeliler lezzetlerin adeta dibine vurdular.
Festivale sonraki günlerde gelecekler için fiyatlara ve ürünlere tabi ki sizler için göz attık.
Lezzetli görünen, döner standının önünden geçerken fiyatı sordum..
Dürüm döner ne kadar ?
İçimden dedim ki, yok artık.. Dürüm döner 250 TL.
Kimse kusura bakmasın, Niğde de dürüm döneri bu fiyata satan bir yer var mı? Yoook.. Pekâlâ, festivalde fiyat böyleyken kuyruk var mı, varrr.
Diğer tarafta künefe standı, hem de Hatay usulü.
Künefe yemek için asla sıra beklemiyorsunuz.. Bir sistem yapmış ki o esnaf değmeyin ustaya fabrika gibi künefe üretiyor. Aynı anda onlarca künefe ocak üstünde dönerek pişiyor, müşterilere servis ediliyor. Usta sistemi övüyor, bu sistem Türkiye’de yok..
Adettendir, fiyatı sordum. Usta künefe ne kadar ?
Hımmm ..
Künefe 150 TL.. Kuyruk var mı, varrr.
Festivalde başka neler var işte merak edilenler…
Cağ kebap, közde kahve, peynirler, baharatlar, pişmaniye, Osmanlı macunu, balık, baklava ve çok çeşitli tatlılar, dondurma, çiğ köfte, içli köfte, yaprak sarma, sucuk ve sucuk dürüm, pastırma, pişmaniye, Adana ve Urfa kebap, bal, şekerlemeler, lokumlar, çikolata, kuruyemişler ve daha çok fazlası var.. Niğde’ye festival için başka illerden özel olarak gelen esnaflarının sundukları yöresel ürünler di.
Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Niğde’yi bir festival kenti yapmaya kararlı.
İleriki aylarda bakalım Niğdeliler hangi festivallerle buluşacak hep birlikte göreceğiz..