Mordoğan'dan Karaburun'a doğru yol alırken zeytinliklerin arasından denize doğru sapıyoruz. Kısa bir yolculuktan sonra yine zeytin ağaçlarının altında aşağıda masmavi deniz, yukarıda açık mavi gökyüzü ve pırıl pırıl bir güneş, Alenes kamping'e ulaşıyoruz.
Geniş dağınık bir alan... Her zeytin ağacının altında bir çadır. Çocuklar, gençler ve genç hissedenler gülümseyen yüzlerle dolaşıyorlar...
Kimi denize giriyor, kimi yazarlarla söyleşiyi dinlemekte. Haaa unutuyordum... Pek çok sanatçı dostun yanısıra sanatsever konuklar da var burada... Şairler, yazarlar, edebiyatçılar, sinemacılar, karikatüristler ve daha niceleri.
Yurdun dört bir yanından gelen de var kampa, İngiltere'den de...
Öykümüz bir ay kadar öncesinden başladı... Edebiyatçı sevgili Aylin Yılmazer "Karaburun'da Sanat var" adı altında bir sanat kampı düzenlemeye karar veriyor. Alenes kamping olarak da kendisine destek verileceği söylenince tüm sanatçı dostlarını davet ediyor. İzmir büyük şehir belediyesi yanında bir kaç sponsor daha ondan desteğini esirgemiyor...
İstiyor ki yazarlar söyleşsin, okuru ile buluşsun... şairler şiirleri ile gelenlerin gönül teline vursun....
Sinemacılar da söyleşsin, sinemayı-filmi anlatsın. Film de izlensin...
Müziksiz olmazsa olmaz... Bol bol çalınsın, söylensin...
Çocuklar da olsun... yetişkinler de...
Sıcaklayanlar da serin sulara koşsun...
Bu konuda Aylin hanım diyor ki:
“Karaburun Sanat Kampı, sanatın farklı alanlarında üreten sanatçıların bir araya gelerek üretimlerini paylaşacakları, sanatın temel gayesi olan insanı ve doğayı anlama ve anlamlandırma çabasına sanatseverleri dahil edecekleri, paylaşmanın güzelliği ile doğanın ve doğalın büyüsüne eşlik edecekleri bir oluşumdur.
Karaburun Sanat Kampı, Ege uygarlıklarının okul anlayışı mirasını taşıyan, zeytin ağaçlarının gölgesinde buluşan sanatçıların ve sanatseverlerin iletişim ve etkileşimde olacakları kolektif bir projedir.
Bizimle birlikte olacak sanatçı dostlarımız ve sanatseverlerle üç gün boyunca söyleşi, atölye, konser, film gösterimleri gerçekleştireceğimiz sanat kampımızda çocuklar için de atölyeler yer alacak ve ağırlıkla “Kadın” teması işlenecektir."
Ve heyecanlı gün geliyor... kamp başlıyor...
İki gün boyunca bu çerçevede etkinlik keyifle sürüyor...
Benim çocuklarla resim atölyesi etkinliğim ise üçüncü gün. Resimlerimi ve boyalarımı sırtlandığım gibi, incelik göstererek beni almak için gönderilen araçla varıyorum Alenes kampa...
Yetişkinlerin yanısına çocuk atölyeleri de var...
çocuklara masal anlatımı, yoga , kaligerafi, dna... vs...
Tek ressam benim. Zeytin ağacının dallarında mini bir de resim sergi açtım. Zeytin ağacı ve Karaburun görüntülerinin yanında, tablolarımda manzaralar, çiçekler, kediler, horozlar her bir dalda yerini buldu. Sanat her yerde... Bunun için ille de galeri gerekmiyor. Maksat o çocuklara sanatı sevdirmek, gerçek yağlıboya resimleri göstermek ve o havayı solutmak ise bence konfor aranmamalı...
Ayrıca böylece çocukların çoğu belki de ilk kez bir ressamı canlı çalışırken izledi ve gerçek yağlıboya resim sergisi gördüler...
Artık aileden gördüğümüz kızımın arkadaşı Damla'nın bebeklikten beri elimizde büyüyen ve beni babaannesi kabul eden kızı canım Mavi'm de anneannesi sevgili Selvi ile geldiler. Diğer çocuklarla birlikte Mavi'm de çok güzel resimler yaptı...
Bir yandan çalışırken diğer yandan söyleşileri dinliyorum...
Edebiyat söyleşisinden sonra sıra geldi şiire ...
Sevda kokulu şiirlerin arasına şairlerin hoş anılarını da anlatarak söyleşisine renk katıyor şair arkadaş...
Çocuklara resim sanatı ve çalışmamız hakkında bilgiler veriyorum ve onlar çalışırken ben de çalışıyor ve güzel bir zeytin ağacı yaptıktan sonra Aylin hanıma hediye ediyorum...
Akşam daha pek çok etkinlik ve konser var, ama ben fazla kalamıyorum. Katılım-teşekkür belgesi ve hediyelerimi alıp koyuluyorum yola...
Beni yine bir edebiyatçı karı-koca eş sağ olsunlar evime bırakıyor...
İzmir'imizi dört bir koldan yangınlar esir almış ve yüreğimiz yanarken sanatla biraz soluklanıyoruz...
Gelecek yıl daha kapsamlı ve resim sanatı olarak ressamları ve resimseverleri de katmayı kararaştırıyoruz Aylin hanımla...
Ve sağlıkla, huzurlu sanat dolu yeni bir etkinlikte buluşmak üzere sözleşiyoruz...
Kaynak: "Karaburun'da Sanat var!" nasıl geçti?.. - Hülya SEZGİN