EMEKLİNİN YAŞAM ENERJİSİNİ ÖLDÜRMEYİN!..

“Emekli insana saygınlık, toplumda kültürel birikimlere verilen önemin göstergesi olarak ortaya çıkar.”

 “Emekli insana saygınlık, toplumda kültürel birikimlere verilen önemin göstergesi olarak ortaya çıkar.”

Emekli bir eğitimci olarak, emeklileri sanat etkinliklerinde ve kitap fuarlarında görmek isterim… Torunlarına masal anlatırken, tecrübelerini gençlere aktarırken görmek isterim… Sivil toplum örgütlerinde olmalarını, ülke sorunlarıyla ilgili düşüncelerini toplumla paylaşırken görmek isterim… Bunlar toplum için müthiş bir zenginliktir. Önemli bir boşluğun doldurulmasıdır. Bu da emeklilerin varlıklarını hissettirmesiyle olur ancak…

Hayatın üçte birini hayata hazırlık, üçte birini çalışmak, son üçte birini de emeklilik olarak görebiliriz.

Hayatın ilk yıllarında zihnimiz aktif olarak çalışır, düşünmemiz ve araştırmamız gereken şeylerin sayısı oldukça fazladır. Gençlik diyoruz bu evreye… Bu aktiflik zamanla alışkanlığa dönüşür. Derken sorumluluk alma ve öğrenme çabamız gittikçe düşer. Daha doğrusu yeteneklerimizi çalıştırma durumlarımız ve ortamlarımız azalır. Bu monotonlukla dikkat ve düşünsel yeteneklerimiz ölmeye başlar. İşte bu evreye de emeklilik diyoruz.

Emeklilerin en büyük düşmanıdır isteksizlik.  Şayet entelektüel hedefleriniz ve enerjimizi yükseltecek faaliyetlerimiz yoksa uyuşukluk kaçınılmazdır. Saatlerce internette kalabiliyor, gereksiz tartışmalara girebiliyoruz. Çok azımız bir kitap okumak bir müzeye gitmek parkta yürüyüşe çıkmak gibi çaba gerektiren aktivitelerde bulunmak için program yapıyor. Hâlbuki emeklinin meşgul olup keyif alabileceği işleri olmalıdır…

Emeklileri heyecansız ve atıl hale getiren belki de bir türlü görülemeyen sorunlarıdır…

Emeklilerin toplumda iki önemli sorunu var… Birincisi gelir düzeylerinin düşmesiyle birlikte yaşam kalitelerinin düşmesi ikincisi,  gittikçe sosyal alandan ve üretimin her aşamasından uzaklaşmaları.

Hâlbuki hayat herkes gibi emekliler için de devam etmektedir. Hayat herkes gibi emeklilerimiz için de yeni fırsatlar ve yeni deneyim imkânları sunmaktadır. Bu nedenle emeklilere, bu fırsat ve imkânları yaşamalarını mümkün kılacak şartların sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla emeklinin maddi yeterliliği ve sosyal haklarının sürdürülebilir olması önemlidir.

Emekli olan insanların mali ve sosyal hak kayıplarını engellemek, yaşam standartlarını yükseltmek sadece bugünün emeklisi için değil, bugünün çalışanı, yarının emeklisi için de çözülmesi gereken en önemli sorunlardandır.

Sonuç olarak;

Bizim anne babalarımız emekli olacakları gün için birikim ve tasarruf yaparlardı. Sosyal yaşamın maddiyatla kurulması, gelir dağılımındaki eşitsizlik, enflasyonun yukarı seyri, bu planlamaya artık fırsat vermiyor.

Ülkemizde on milyonun üzerinde ki emekli, toplumda en alt gurup gelire sahip. İkinci bir iş aramaları da sonuçsuz kalıyor. Çünkü üniversite mezunu gençler bile işsiz. Emeklilere maddi destek vermek için sosyal devlete iş düşüyor lakin devletin kasası yetmiyor.

Bunun için acil çözüm; Tasarrufa gidilecek. Vergi de adalet sağlanacak. (aynı ödeme gücüne sahip kişilerin aynı vergi yükümlülüğüne tabi olmaları, daha fazla ödeme gücüne sahip kişilerin daha çok vergi ödemeleri gibi…)

Not: Sadece iktidarın adil olması yetmiyor… Yerel yönetimlerin de emeklilerin sorunlarına ve yaşam enerjilerine sahip çıkması ve destek olması gerekiyor.