Siyaset

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, Hamza Dağ CHP 'ye Yüklendi

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ, Ak Parti  “Türkiye Buluşmaları “ kapsamında Niğdelilerle buluşuyor.

NİĞDE - Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ, Ak Parti  “Türkiye Buluşmaları “ kapsamında Niğdelilerle buluşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talimatları ile Türkiye genelinde tüm illerde başlatılan “Türkiye Buluşmaları “ kapsamında sahaya inen Ak Parti, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri,  bakanların ve AK Parti genel başkan yardımcılarının başkanlığında milletvekili gruplarının katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ da bu kapsamda vatandaşlarla buluşmak için Niğde ye geldi. Dağ programına Ak Parti İl binasında il ve İlçe yöneticileri ve partililerle buluştu. Programının ardından Niğde de görev yapan gazetecilerle kahvaltıda buluşan Dağ düzenlediği basın toplantısında Diyarbakır da kaybolan Narin için üzüntülerini dile getirdi.

AK PARTİ TÜRKİYE’NİN CAN SUYUDUR

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ, yaptığı konuşmasında;

“ AK Parti, siyaset sahnesine çıktığı ilk günden itibaren Türkiye siyasetine can suyu olmuştur. Türkiye’nin ekonomide, sosyolojide ve siyasette tıkanan tüm damarlarını açarak, ülkemizin nefes almasını sağlamıştır. Hiç kuşkusuz ki bunu Anadolu İhtilali ile yapmıştır. Bu ihtilalin en büyük getirisi, değişim olmuştur. Bu nedenledir ki AK Parti, Türkiye siyasetinde değişimin de temsilcisidir. “ dedi.

CHP KODLARINA GERİ DÖNMÜŞTÜR

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ konuşmasında CHP ye de yüklenerek;

“ Türkiye siyasetinde değişim kavramına elbette bizim gibi yaklaşmayanlar da mevcuttur. Onlar, kendi siyasi ikballeri uğruna birçok kılığa girmekten, birden fazla maskeyi takmaktan imtina etmeyenlerdir. Siyaset sahnesinde çok kısa bir zaman öncesinde “Değişim, normalleşme, helalleşme” gibi kavramların ifade edildiğini gördük.

Fakat neticeye baktığımızda, bunların sözden ibaret olduğunu da hep birlikte tecrübe ettik. Maalesef İzmir’de, bir sokak röportajında bir kişinin, cahilce ifadelerle hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de milletimize hakaret ettiğine şahit olduk. Bunun ardından, bu nezaketsizliğe ve düşmanlığa karşı siyasetten de net bir duruş beklerdik.

Ancak, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi bu sözleri söyleyen kişiye sahip çıkmıştır. Dolayısıyla, kodlarının gereğini yapmış ve bu hakaretlere de sahip çıkan bir tavır sergilemiştir. CHP bu tavrıyla fabrika ayarlarına dönmüştür. Millete hakaret eden, Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye oy verenleri kendince aşağılayan bu kişi; CHP tarafından onur konuğu gibi ağırlanmıştır.

Bu hadisede onur nerededir? Bu meselede gururlanacak ne vardır? CHP ve onun kukla genel başkanı, bu olayın neresine sahip çıkmıştır? CHP tarafından, milletin aşağılanması alkışlanacak ve alkışlatılacak bir eylem midir? Bu yaşananlar, CHP’nin değişim ve normalleşme gibi konularda ne denli riyakar olduğunu da bir kez daha gözler önüne sermiştir. “ dedi.

ERKEN SEÇİM GÜMDEM YAPILAMAZ

CHP nin, değişiminin suretlerde yaşandığı, kinin ve düşmanlığın baki kaldığı bir anlayışla varlığını devam ettirme çabasında olduğunu vurgulayan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Medya Tanıtım Başkanı Hamza Dağ,  Türkiye’de tekrar bir erken seçim tartışmasının gündem yapılmaya çalıştığını belirterek;  

“ Bu meselede de yine CHP Genel Başkanının tutarsızlığına şahit olmaktayız. Dün “Erken seçim talebimiz yok” diyen CHP Genel Başkanı, bugün “Erken seçim olmalı” demekte ve hatta kendince tarih tayin etmektedir. Bu, beyhude bir tartışmadır. Ve bu beyhude tartışmanın konusu, CHP’nin yalan ve riya siyasetinden sonra en istikrarlı olduğu ikinci konudur. Türkiye’nin erken seçim gibi bir gündemi yoktur. Bu beyhude tartışmalarla siyasete zaman kaybettirmesinler. Beceriksizlikleriyle, icraatsızlıklarıyla nam salan belediyelerine odaklansınlar ve milletimize hizmet etsinler. CHP, illa ki bir şey değiştirmek istiyorsa; milletimize çile olan “CHP Belediyecilik anlayışını” değiştirmelidir.